Olumsuz işlev:Toplumlar çağın gerisinde kalmış bazı normları korumada direnebilir.Bu da değişmeyi ve gelişmeyi engelleme niteliğindedir.
Kurumların Olumsuz Fonksiyonları
1) Toplumlar, zaman zaman çeşitli nedenlerle bir takım yapısal
değişikliklere gitme ihtiyacını hissederler. Diğer yandan kurumsal yapılar,
sosyal davranışların koruyucusu ve sürdürücüsü olmaları hasebiyle,
değişmeye karşı direnç gösterirler27. Bunun bir sonucu olarak da kurumlar,
bazen sosyal gelişmeyi engelleyici veya geciktirici bir rol oynayabilir. Hatta
öyle ki toplumlarda zaman zaman kurumsal bir bağnazlık da ortaya
çıkabilmektedir. Bazı kişi veya gruplar, bazen bir davranış örüntüsünün
değeri kalmasa da, o davranışı koruyarak veya zorla yaşatarak bir kurumsal
saltanata veya despotizme yol açabilirler.
Kurumlara fonksiyonel açıdan değil de, yapısal açıdan bakanlar,
kurumları genelde amaç olarak görürler. Böyle bir anlayışın yaygınlık
kazandığı durumlarda kurumlar, insana hizmet etmenin ve yol göstermenin
ötesinde, kendi başına kutsal varlıklar haline gelirler. Bunun sonucunda
toplum, kendi önünü tıkayan kurumsal bir bağnazlık veya despotizmle karşı
karşıya kalır.
2) Kurumlar, bireysel açıdan insanları sınırladığı için zaman zaman
sapma davranışlarına da yol açabilir. Toplumdaki bir takım kurumsal
yapıların çeşitli nedenlerle yıpranması veya fonksiyon icra edememesi,
23 Peter L. Berger, and Thomas Luckman, The Social Construction of Reality, p. 71.
24 Joseph Fichter, Sosyoloji Nedir? (Çev; Nilgün Çelebi), s. 122.
25 Joseph Fichter, a.g.e, s. 232.
26 Antony C. Zijderveld, Soyut Toplum, s. 237.
27 Antony C. Zijderveld, a.g.e., s. 255.
ALINTIDIR
Kurumların Olumsuz Fonksiyonları
1) Toplumlar, zaman zaman çeşitli nedenlerle bir takım yapısal
değişikliklere gitme ihtiyacını hissederler. Diğer yandan kurumsal yapılar,
sosyal davranışların koruyucusu ve sürdürücüsü olmaları hasebiyle,
değişmeye karşı direnç gösterirler27. Bunun bir sonucu olarak da kurumlar,
bazen sosyal gelişmeyi engelleyici veya geciktirici bir rol oynayabilir. Hatta
öyle ki toplumlarda zaman zaman kurumsal bir bağnazlık da ortaya
çıkabilmektedir. Bazı kişi veya gruplar, bazen bir davranış örüntüsünün
değeri kalmasa da, o davranışı koruyarak veya zorla yaşatarak bir kurumsal
saltanata veya despotizme yol açabilirler.
Kurumlara fonksiyonel açıdan değil de, yapısal açıdan bakanlar,
kurumları genelde amaç olarak görürler. Böyle bir anlayışın yaygınlık
kazandığı durumlarda kurumlar, insana hizmet etmenin ve yol göstermenin
ötesinde, kendi başına kutsal varlıklar haline gelirler. Bunun sonucunda
toplum, kendi önünü tıkayan kurumsal bir bağnazlık veya despotizmle karşı
karşıya kalır.
2) Kurumlar, bireysel açıdan insanları sınırladığı için zaman zaman
sapma davranışlarına da yol açabilir. Toplumdaki bir takım kurumsal
yapıların çeşitli nedenlerle yıpranması veya fonksiyon icra edememesi,
23 Peter L. Berger, and Thomas Luckman, The Social Construction of Reality, p. 71.
24 Joseph Fichter, Sosyoloji Nedir? (Çev; Nilgün Çelebi), s. 122.
25 Joseph Fichter, a.g.e, s. 232.
26 Antony C. Zijderveld, Soyut Toplum, s. 237.
27 Antony C. Zijderveld, a.g.e., s. 255.
ALINTIDIR
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder